Günlükler 2005

10.08.05
Bugün, işbirliği ve küreselleşme çağında, düşman imgesini yok etmek çok önemli ve 'ağır' tarihsel belleğe rağmen tüm psikolojik engellerin üstesinden gelmeyi başarmamız gerekiyor. Bence yüz yüze iletişim bunu yapmamıza yardım edecek ve birbirimizi tanımamızı, anlamamızı sağlayarak problemlerimizi çözmemize katkıda bulunacak. Gamats Gamats / Yavaş Yavaş yaz okulu bunu yapmak için çok iyi bir fırsat ve bu sürece benim de bir katkım bulunsun istiyorum. Aynı zamanda İstanbul'da bir arkadaşımın olması ve Türkiye'yi burada öğrenecek olmak da çok büyük bir şey.

11.08.05
Dün çok güzel bir gündü. Murat Belge'nin dersini dinledik. Çok ilginç ve bilgilendiriciydi. Bence günün en ilginç kısmı buydu. Antakya'yı gördüğüm ve Sevan Nişanyan'dan şehir hakkında pek çok şey öğrendiğim için çok mutluyum. Sezin Öney'in dersi ve atölyesi de çok ilginçti.

12.08.05
Dün çok ilginç bir gün oldu çünkü ilk Hıristiyan kilisesi olan St. Pierre gibi ilginç yerleri gezdik. Mozaik Müzesi'nde bir sürü güzel mozaik ve heykel gördük, orada bin yıl öncesinden bugüne bozuk paraların evrimini gördüm. Daha sonra Harbiye Şelaleleri'ne gittik. Aslında daha büyük bir şelale olacağını düşünüyordum ama epey küçüktü. Yine de şelalelerin yakınında çok güzel bir yol vardı, orada insanlar değişik hediyelik eşyalar satıyordu, ben de birkaç hediye aldım. Sonra akşam yemek yedik. Bence çok önemli bir gündü.

13.08.05
Dün çok güzel bir gündü. Sabah 8:30'da kalktım ama uyanmak istemiyordum çünkü gece 2'ye kadar kağıt oynamıştık. Ama kalkmalıydım çünkü saat 10'da dersler başlıyordu. Her zamanki gibi önce grup çalışması yaptık, sonra milliyetçilik üzerine çok ilginç bir ders dinledik. Bu derste çok önemli bir isim olan Ferhat Kentel'i dinledik. Daha sonra Sevan Nişanyan'la Ermenistan hakkında çok ilginç bir tartışma oturumu yaptık. Çok ilginç bir gün oldu. 

15.08.05
Oldukça sağlam bir hafta sonu geçirdik, bir sürü ilginç yer gezdik. İlk olarak Vakıflıköy'e gittik. Orda 'harissa'nın nasıl pişirildiğini gördüm. Sonra ertesi gün yeniden Vakıflıköy'e gittiğimizde, bir evvelki gece piştiğini gördüğümüz harissa'ları yedik. Orada buluşmak için dünyanın dört bir yanından gelen Ermenileri gördüm. Daha sonra deniz kenarına ve Titus Tüneli'ne gittik. Buralar da çok ilginçti. Gerçekten çok ilginç bir hafta sonu oldu.

Yaz okulu programları, Türkiye ve Ermenistan’dan sekiz sivil toplum örgütünün, Avrupa Birliği’nin İstikrar Aracı desteğiyle hayata geçirdiği “Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı” kapsamında düzenleniyor.
 
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine ve kapalı sınırın açılmasına yönelik sivil toplum faaliyetlerini desteklemek için geliştirilen program; iki ülke halkı arasındaki temasların artırılmasını, iş dünyası içinde bağların güçlendirilmesini, eğitim ve kültür faaliyetlerinin teşvik edilmesini ve her iki toplumun tarafsız bilgiye erişiminin kolaylaştırılmasını hedefliyor.
 
Ocak 2014’te başlayan ve 18 ay boyunca devam edecek olan bu programı, Ermenistan’dan Civilitas Foundation (CF), Eurasia Partnership Foundation (EPF), Public Journalism Club (PJC), Regional Studies Center (RSC); Türkiye’den Anadolu Kültür, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd) ve Hrant Dink Vakfı’ndan oluşan bir ortaklık yürütüyor.

Programda, iki ülke halklarının birbirlerini daha iyi anlayabilmesine katkı sağlamak üzere, gençler, öğretmenler, sanatçılar, mimarlar ve girişimcilerin sınır ötesi buluşmaları ve işbirliklerini destekleyici atölye, eğitim, değişim programı, burslar ve seyahat destek fonu gibi olanaklar sağlanacak, televizyon programları ve yurttaş gazeteciliği gibi destek medya çalışmaları yürütülecek. Ayrıca ekonomik alan araştırmaları, toplumda tanınmış isimlerle geçmişe dair söyleşiler ve üst düzey politika yapıcılar arasında fikir alışverişleri de program kapsamında yer alacak. 

Daha fazla bilgi için: www.armenia-turkey.net